SARAY TARİHİ
ilçemizde bulunan Güneşkaya ve Güngörmez mağaralarında paleolitik ve kalkolitik yerleşme izlerine rastlanılmıştır. Bu bakımdan Tekirdağ’ın en eski yerleşme alanlarındandır. M.Ö. 525 tarihinde Pers Hükümdarlarından Keyhüsrev’in oğlu Keykavus (Kambiz), Ordusunu Bakak Soyhan komutasında Trakya’ya göndermiştir. Bakak Soyhan, ordusu ile Saray civarındaki Bahçeköy’e yerleşmiştir. Köy yakınında Sunolar isimli bir kasaba inşa ettirmiştir. Rivayete göre oğlu Mirza Demirhan için Istranca eteklerinde bir saray yaptırmıştır. İlçemizin adının bu saraydan geldiği sanılmaktadır. Uzun süre Bizans egemenliğinde kaldıktan sonra 1362 tarihinde, Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı’nın iki başkenti Edirne ve İstanbul yolu üzerinde bulunan Saray bu dönemde önem kazanmıştır. Yerleşim alanı 1527 yılında Ayaz Mehmet Paşa tarafından bugünkü merkezine taşınmıştır. 18 yüzyılda Cengiz Han soyundan gelen Kırım Hanları Saray’da sürgün hayatı yaşamışlar ve bunlardan bazıları Ayazpaşa Camisi’nin avlusuna gömülmüşlerdir. 1916 yılına kadar Edirne Vilayeti Kırklareli Sancağı Vize kazasına bağlı idi. 1916 yılında Kırkkilise sancağına bağlı bir ilçe oldu. 1920 yılında Yunan işgaline uğramış ve işgalden 1 Kasım 1922 de kurtarılmıştır. Ulu Önder Atatürk 18 Ağustos 1937 de Trakya Manevraları sırasında İlçemizi onurlandırmıştır. Ziyaretin anısına 1981 yılında anıt yaptırılmıştır.
TARİHİ AYAZPAŞA CAMİİ
Sosyal kültürel eserlerinin başında 1539 da Ayas Mehmet Paşa tarafından yaptırılan Ayaspaşa Cami, Ayaspaşa hamamı ve külliyesi gelmektedir.Ayaspasa Cami: Kubbeyle örtülü son cemaat yeri ile ana mekandan oluşan kesmetaş duvar örgülü küçük bir yapıdır.Ana mekan kubbe ile örtülü olup ince silindirik gövdeli minare tek şerefelidir. Kırım Giray Han Mezarları: Ayaspaşa cami avlusundadır.Kırım Hanlarının ikinci yurdu olan Saray’da yaşamış ve Saray’a gömülmüş olan II.Devlet Giray Han,ll.Fetih Giray Han İslam Giray Han,Arslan Giray Han IV.Devlet Giray Han III.Selim Giray Han ve Şehbaz Giray Han’ın mezarları Ayaspaşa cami avlusundadır.Selçuklular döneminde Türklerin Anadolu’ya yerleşmeleriyle birlikte Trakya’ya akınlar yapmaya başladılar. Anadolu beyliklerinden Aydrnoğullan Beyhği, Çanakkale Boğazı üzerinden Vize’ye kadar gelmiştir.1357 yılında Süleyman Paşa komutasındaki Türk kuvvetleri Tıakya’nın büyük bir bölümünü ele geçirdiler. Ancak Trakya’nın fethi 1365— 1368 yıllan arasında Rumeli Beylerbeyi Lala Şahin Paşa ve onun kumandanı Hacı İlbey tarafindan tamamlandı. Bölgenin Türkleşmesi Anadolu’daki Yörüklerin toprak verilmek suretiyle Trakyaya gönderilmeleriyle sağlanmıştır.Bölgeye yerleşen Yörük boyları, hayvancılık ve tarımla geçimlerini sağlamışlardır.Fatih sultan Mehmet döneminden 19. yüzyılın sonlarına kadar Edirne vilayeti sancağının, Vize kazasına bağlı bir nahiye olan Saray,Edirne ile İstanbul arasındaki yol üzerinde bulunmasından dolayı önem kazanmıştır.Sarayın asıl gelişimi ve imarı Ayas Mehmet paşa zamanında gerçekleşmiştir.1536-1539 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyma’nın Sadrazamı olan Ayas Mehmet paşa kendine vakıf olan bağlanan saraya Ayas Mehmet paşa camii medrese ve Külliyesi ile hamamını yaptırarak kenti önemli bir merkez haline getirmiştir.Saray’ın Osmanlı dönemindeki önemli bir yeri de Kırım ilanlarına ikinci yurt olmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu içindeki Kırım Hanliğından çeşitli nedenlerle uzaklaştırılan Han ve Kalgaylar, Saray ve çevresindeki köy ve çiftliklere yerleştirilmişlerdir.
Günümüzde Saray Ayas Paşa Camii avlusunda gömülü olan Kırım Hanları şunlardır. II Devlet Giray Han : ölümü 1725 II Fetih Giray Han : ölümü 1726 İslam Giray Han : ölümü 1742 Arslan Giray Han : ölümü 1767 IV. Devlet Giray İlan: ölümü 1780 III. Selim Giray Han : ölümü 1785 Şehbaz Giray Han : ölümü 1792 18.yüzyılın sonları Osmanlı İmparatorluğunun gerileme döneminden çöküş dönemine geçtiği dönemdir. Yüzyılın ikinci yarısındaki Fransız İhtilalinin (1789) yeşerttiği etnik milliyetçilik sonucu balkanlarda başlayan baş Kaldırmalar ve isyanlar bölgenin etnik yapısınıBozmuştur. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) imzalanan Berlin Antlaşması ile Bulgaristan kurulurken bunun sonucunda binlerce Türk Edirnenin doğusuna ve Anadolu’ya göç etmiştir.I Balkan Savaşı (1912) sırasında Trakya, Çatalca’ya kadar,Bulgaristan’ın işgaline maruz kalmış, l1.Balkan savaşı ile Edirne ve Kırklareli Osmanlı Devleti tarafından alınabilmiştir.Osmanlı Devletinin I Dünya Savaşında (1914-1918) yenilmesiyle itilaf Devletleriyle 30 Ekim 1918 tarihinde Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır.
Tarihi kültürel ve Arkeolojik değerler
Saray’ın eski bir yerleşim merkezi olması ve yine Eski Edirne-İstanbul yolu üzerinde olması ilçenin önemini arttırmıştır. Saray ilçesinde tarihi ve kültürel değerlerin varlığı da dikkati çeker.
Güneşkaya:
Saray ilçesinin 2 km. batısındadır. Eski bir yerleşim merkezi olan bu alanda mağaralar ve tarihi kalıntılar vardır. İlimizin en eski yerleşim merkezi burasıdır. Yapılan yüzey araştırmalarında M.Ö. 5000- 3000 kalkolitik çağ buluntularına rastlanmıştır.
Güngörmez Mağaraları:
Güngörmez Mağaraları: Güngörmez köyünün 3 km. güneyinde olup Galata Deresinin dik yamaçlarındadır. Güneşkaya gibi bu mağaralarda da eski çağ buluntularına rastlanılmıştır.
Bizans Su Yolları:
Vize’den çıkıp Ergene Nehri su kaynaklarından yararlanıp vadilerde kemerli su köprülerini aşıp İstanbul’a giden su yolları, Saray çevresinden geçmektedir.
Kaynak : Saray Kaymakamlığı