|
|
|
MENÜ |
|
|
|
|
|
|
|
Malkara Tarihi Camileri |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
MALKARA TARİHİ CAMİLERİ
Gazi Süleyman Paşa Camii
Camiatik mahallesinde Şehitlik Abidesinin kuzey batısında yer alır. Bizanslılar zamanında kilise olduğu, Osmanlıların Malkara’yı zaptı sırasında mescit’e çevrilmiş olduğu söylenmektedir. Batı kapısı üzerindeki kitabeye göre de Yıldırım Beyazıt (1389-1402) tarafından Gazi Süleyman Paşa adına camiye çevrildiği anlaşılmakta ise de, yine kitabesinde mevcut 1306 tarihinin neye delalet ettiği belirlenememiştir. Sultan Aziz zamanında tamir görmüş, bazı ilaveler sonucunda bu günkü haline gelmiştir.Vakıflar genel müdürlüğündeki kaydına göre 1365 tarihinde yapılmıştır (Hicri 758) .1.151 m2 alan üzerine 284 m2 alan kaplayan caminin cemaat kapasitesi 600 kişidir.Cami 1306 hicri, 1888/89 miladi yılında Sultan Abdülhamit’in emriyle büyk bir onarım geçirmiştir. Bu onarıma ait kitabe kuzey taç kapısının üzerinde yer alır. Daha sonra bazı ilaveler yapılarak bugünkü haline getirilmiştir. Halen mevcut olan minaresi daha sonra inşa edilmiş ve Süleyman Paşa Camii olmuştur.
Gazi Süleyman Paşa Camii dikdörtgen planlı, derinlemesine sahan düzenlemeli, ahşap sütunlu ve düz dam örtülü Anadolu Selçuklu dönemi Ulu Camii planında yapılmıştır.Asıl giriş kapısı olan kuzey taç kapısı iç içe kademelerden oluşan daire bir kemerle son bulmuştur. Yine kuzey cephesinde yer alan iki pencerenin kemer çerçeveleri onarımın yapıldığı dönemin barok etkilerini gösterir. Çatının yaklaşık bir metre altından dolaşan korniş sistemi de baroğa has özelliktir.Cami, dış ölçüleriyle simetrik bir plana sahiptir. Güney duvarında mihrabın sağında ve solunda birer pencere aynen kuzey duvarlarındaki pencereleri tekrarlar. Doğu ve batı yönleriyle dörder pencere yer alır. Bunlardan, caminin kuzey-batısındaki pencere sonradan kapıya çevrilmiştir.
Cami, orjinalinde olduğu gibi dört ahşap sütunla desteklenen düz dam örtülüdür. Mihrap ve minber Sultan Abdülhamit zamanı onarımında yenilenmiş olup, barok özellikler taşır.Eski cami, ilk şeklinde bir sıra taş, üç sıra tuğla olarak duvar örgüsü sisteminde yapılmış iken Abdülhamit dönemi onarımında bu taş ve tuğlalar karıştırılmıştır. Yalnız kuzey cephe granit taş kaplama yapılmıştır.Minare hem yapının ilk şekline, hem de barok dönem onarımı özelliklerine uymamaktadır.Kaide kısmındaki kemer özellikleri karşısındaki çeşme kemerinden esinlenerek yapılmıştır. Ayrıca kuzey-batı köşede cami ile bütünlük gösteren minare yapımın orjinalinde camiden ayrı tutulmuş ve klasik Osmanlı minaresi tarzındadır.
Hacerzade İbrahim Bey (Taşoğlu) Camii
14 Kasım caddesinde Jandarma Bölük Komutanlığının karşısında Hüseyin Köse İlköğretim okulunun yanında yer alır. 1406 tarihinde Hacerzade İbrahim Bey tarafından yapılmıştır. Yapının mimarı belli değildir. Bu cami Balkan Savaşında ve depremlerde büyük hasara uğramıştır. Cami restore edilmiş, eski durumuna çok yakın hale getirilmiş ve 15 Ekim 1971 tarihinde Cuma namazından evvel ibadete açılmıştır. Dış görünüşüyle güzel bir tarihi eser olduğu intibaını uyandırmaktadır.Yapı tamamen düzgün kesme taş malzemeden, cephesinde mermer malzeme de kullanılmak suretiyle tek kubbeli mescit planında yapılmıştır.
Caminin kuzey cephesinde yedi sıralı mukarnas kavsaralı, yapıdan dışarı dikdörtgen bir blok halinde taşıntı yapan taç kapı yer alır. Taç kapısının iki yanında mihrabiyeler vardır. Mukarnas kavsarının köşelerinde karşılıklı simetrik olan gülbeneklere yer verilmiştir. Taç kapısının sağında ve solunda mermer çerçeveli iki pencere, diğer yönlerde de ikişer pencere yer alır. Pencerelerin üzerinde yapıyı çepeçevre dolanan ve cepheyi ortadan ikiye bölen bir silme kuşak bugün yer yer tahrip olmuştur.Caminin son cemaat yeri yoktur. Asıl ibadet alanına kuzey cephenin ortasındaki bir taç kapıyla girilir. Kapı söveleri mermer malzemeli olup üzerinde “lamba zıvana” tabir edilen geçmeler yer alır.Yine kapının iki yanında kaymalı konsol çıkarmalar yer alır.Cami Türk üçgenleriyle geçişi sağlanan kubbeyle örtülüdür. İçeride destek yoktur. Mihrap taş malzemeli ve mukarnas kavsaralı biçimile taç kapıyı tekrarlar biçimdedir. Bu özelliği ile Anadolu Selçuklu dönemi özellikleri burada da sürdürülmüştür. Mihrabın üst kısmı palmetli bir süsleme ile taçlandırılmıştır.Minber taklit kündekâri tekniğinde ahşap malzemeli olup, 1959 yılında aslına uygun olarak yenilenmiştir.Caminin çatıya yakın kısmında yer alan üst pencerelerinde vitray örnekleri görülür.
Minare; yapını kuzey-batı köşesinde yer alır. Şerefe altına kadar olan kısmı orjinaldir. Şerefe ve üst kısmı 1970 yılında tamir görmüştür. Sekizgen minare kaidesinin üç yüzü duvar içinde kalmış olup, beş yüzü dışarıdan görülebilmektedir. Her yüzde Bursa kemeri tabir edilen sepet kulplu kemer süs unsuru olarak kullanılmıştır. Oluklu bir gövde üzerinde mukarnas altlıklara sahip şerefe ve üzerinde de bodur bir petek kısmı, külah, madeni alar yükselir.
Turhanoğlu Gazi Ömer Bey Camii
Gazibey mahallesinde hâl binalarının kuzeyinde yer alır. Mora Fatihi Turhan Bey’in oğlu olan Gazi Ömer Bey tarafından 1493/94 yılında yaptırılmıştır. Gazi Ömer Bey’in Malkara’da 2 camii, 3 mescidi, kervansaray ve 4 dükkanı olduğu, ahfadından Yanya Bey’i olan zatı bu evkafın bakımı için devlete müracaat etmesinden ve Malkara Kadısına gönderilen hükümlerden anlaşılıyor. Gazi Ömer Bey adına yapılan külliyeden bu gün sadece cami ve türbe ayaktadır. Mescid, kervansaray ve dükkanlar kalmamıştır.
Cami, bir buçuk metre kalınlığında, on üç metre boyunda, tamamen düzgün kesme taş malzemeden, bütün mekanın tek kubbe altında toplandığı merkezi planlı bir yapıdır. Son cemaat yerini üç kubbe örtmüştür.
Yapının minaresi, batı yönünde yer alır. Şerefeye kadar olan kısım orijinal, şerefeden yukarısı yakın zamanlarda onarım görmüştür.
Üç bölmeli son cemaat yerinin kubbelerini taşıyan sütunlar çatladığı için, sütunların çevresi örülerek paye destekler şekline dönüştürülmüştür. Üzeri üç küçük kubbe ile örtülü son cemaat yerinde cami haremine giriş kapısının solunda; ortada bir mihrabiye, onun iki yanında da birer pencere yer alır.
Camiye eyvan türü bir taç kapı ile girilir. Kapı söveleri mermerdir. Üst söve lambazıvana tabir edilen, mermerin mermere geçmesi tekniğinde yapılmıştır.
Mihrap; taş malzemeli ve vukarnas kavsaralı mihraplar gelişkin özellikler olarak sarkıt biçiminde stalaktitler ve kabara taç kapıyı tekrar biçimde palmetli bir süsleme ile taçlandırılmıştır.
Minber;tamamıyla mermer malzemeli olup, orijinal olarak günümüze ulaşabilmiştir. Yan aynalıklar ve korkuluklar süslenmiş, sade olarak bırakılmıştır. Yan aynalıkların altında, dikdörtgen silmelerle çerçevelenmiş ikişer pencere yer alır. Pencere kenarları konsol biçim süslemeli ve sepet kulplu kemer şeklindedir. Minberin giriş kapısı sivri kemerli ve yanları geometrik benzemelidir. Üst kısmı taç kapı mihrapta olduğu gibi, palmet süsleme ile taçlandırılmıştır. Cami haremi altta her yönde ikişer, üstte kuzey hariç diğer üç yönde üçer pencere ile ışık alır. Pencereler dıştan alçı şebekelidir. Bu da yine Osmanlı mimarisinin karakteristik özelliğidir. Cami hareminde kuzeyde yer alan asma kat; kadınlar mahfili durumundadır. Bu mahfil, iki sütun üzerinde yükselir ve kuzeybatı köşedeki merdivenle çıkılır. Daha sonra ikinci katta da bir giriş açılmış olup, bugün minare iki girişlidir.
Yapıda; kubbeye geçişte pandantifler kullanılmıştır. Ayrıca son cemaat yerinin iki yanı açık iken soğuktan korunmak için kapatılmıştır.
Bu cami Osmanlıların Rumeli’de yaptıkları camilerin en eskilerindendir. İlçe için burası son derece önemli, tarihi ve manevi bir değere sahiptir.
Gazi Ömer Bey Türbesi
Malkara ilçesindedir. Fatih zamanında yaşamıştır. Babası Turhan Bey’in yanında yetişmiş ünlü kumandanlardandır. 1503 yılında vefat etmiştir. Türbesi, kendi adı ile anılan caminin bahçesindedir. |
|
|
|
|
|
|
|
|
TEKİRDAĞ |
|
|
|
Bugün 53 ziyaretçi burdaydı! |